Toplum temalı bir resime bakarken, önce bütünü görürüz. Resmin ne anlatmak istediğini anlamaya çalışırız. Bir süre sonra, tümden gelerek detay çizimleri seçmeye başlar gözlerimiz. Birbirinden bağımsız çizimler görürüz. (Özellikle 20.yüzyıl ressamlarından itibaren) Büyük resim, toplumsaldır. Resmin içindeki detaylarsa, hayatlarımızı yaşayış biçimlerimizin tasviridir. Bir bütünün içindeki detayların karakteri, birbirlerinden bağımsız olmalarıdır. Her bir çizim başka bir karakterdedir. Hep birlikte, bütünü oluştururlar.
Memleketimizde, bir halk plajına gittiğimiz zaman çeşit çeşit insan görürüz. Birbirimize hiç benzemeyiz. Farklı alışkanlıklarımız, adetlerimiz vardır. Kimseyi bu sebeple eleştirmeyiz de. Bu panoramada, denize kıyafetiyle gireni de görürüz, ipli bikinisiyle gireni de. İlerleyen yaşına rağmen simidine sarılmış teyzeyi veya çocuklarla alt alta üst üste su savaşı yapan amcaları da. Kimi uzun donlu kimi kısa, kimi karpuzunu keser, kimi mangalını yakar kumda. Kimi de çantasından çıkardığı sigarası ile birasını içer aynı anda. Mısır satıcısı plajı arşınlarken çocukları peşinden sürükler. Güzeldir bir arada onca farklı insan, amaç birdir: Güzelce vakit geçirmek. Beraber…
Bir parka gittiğimiz zaman, çeşit çeşit insan görürüz, özellikle İstanbul’da. İstanbul karmaşıktır. İstanbul çok büyüktür. İstanbul’da her ilçeden insanın aynı parka gelmesi de ancak bir mucizedir. Diyelim ki toplandık, birbirimize hiç benzemeyiz. Farklı oturuşlarımız, farklı alışkanlıklarımız vardır. Her yaştan, her kesimden insan parka gelebilir, farklı amaçlarla. Çocuklar oyun oynar, büyükleri peşlerinde dolaşır, bazıları kitap okur, kimi buluşur, kimi ayrılır, kimi sohbet eder, kimi boş boş çekirdek çıtlatır, kimi, elinde sigarası dalar gider uzaklara, kimi de uyur. Tüm bunlar ortak bir park ruhunu yansıtır.
Hayatlarımızı nasıl yaşarsak yaşayalım, başkaları ile sürekli etkileşim içindeyizdir. Bizlere, kendimizi yine en iyi yansıtan; Başkalarının gözlerindeki görüntümüzdür. Büyük şehirlerin en büyük farkı, her zaman daha çok etkileşim içinde olunmasıdır belki de. Bu etkileşim, bir nar tanesini hatırlatır bana. Etkileşimi bütün tanecikler hisseder. Ortak değerlerimiz vardır çünkü. Aynı anda ayağa kalkarak öfkelenebilir, aynı anda hoplayıp zıplayacak kadar da neşelenebiliriz. Vatan bir nar meyvesiyse, bizler de milyonlarca tanecikten biriyiz.
Güzel zamanları paylaşırken de, sorunları dile getirirken de önemli olan; Ortak duygularda ve aynı safta var olabilmektir. Aynı safta varolabilmek, bütüne hizmet etmektir. Bütünsel düşünce için istek göstermektir. İstek olmadan hiç bir şeye ulaşılamaz. Karşılaştığımız engeller, çok istekliysek ve çaba göstermekten vaz geçmiyorsak ancak, bizlerin olumlu sonuçlar almasını sağlayabilir. Bütüne hizmet edebilmek; dinamik bir kavramdır; Değişim süreklidir. Çünkü, yeni koşullar doğar ve yeni tavırlar alınması gerekir. Aynı safta varolabilmek, bilinç ve sağduyu gerektirir. Engeller içten veya dıştan hep varolacaktır. Önemli olan; Direnebilmek ve bütünsel düşünceye hizmet edebilmektir. Bir marşı, bir bayrağı ve bir vatanı sahiplenebilmektir. Bazen bir çocuk yetişkin olana, bir yetişkin de ihtiyarlayana kadar sürebilir . Bu çaba, engelleri ortak bir hayale dönüştürebilecek cesareti ve sabrı koruduğu sürece… Yeter ki yüreklerdeki ışıklar sönmesin!’
Abidin Dino
Hepimiz “Ne Mutlu Türküm” diyerek başladık hayata! Aynı coğrafyayı, aynı değerleri paylaşıyoruz. Bayramlarımız bir. Türk, Kürt, Sağcı, Solcu, Sanatçı, Doktor, Polis, Akademisyen, Öğrenci, Asker, Ev Kadını, Muhafazakar, Ateist, Genç, Yaşlı, Çocuk , farklı cinsel yönelimlerde olan, farklı parti ve görüşlerin mensubu ve her şeyin ötesinde kutuplaştırılmışlıktan bıkmış bir toplumuz. Biz Türkiye’nin, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarıyız. “TC“. Atatürk’ün vatanı emanet ettiği gençleri, emanetini koruyan askerleriyiz. Biz ev sahibiyiz. Biz uykusuz, biz dirençli , biz çiçeği, böceği, ağacı, kediyi, köpeği, duran insanı, kendini, karşısındakini ve kendinden gerçek manada uzak olan her şeyi ve herkesi daha çok hisseden bir halkız.
Biz Anadolu’yuz. Biz Ağaçlarız…Yürürüz…Ya hep beraber, ya da hiçbirimiz.
Yürüyen Ağaçlar-4