Geç bile kalmışım
Kavuştum gölgelerime
Sesim yırtılırcasına and içtiğim günlere
Duymadı kimse sesimi
*
Kucakladım
Sıkıca sıktım boynunu
Kıpırtısız sokakların kaşıntılı, susuz ağaçlarını
Çömelip gölgelerine saydım kırka kadar
*
Göremedi kimse gözlerimde
Grinin kederli ve mağrur sessizliğini
Ürkek elbisesindeki değişmeyen sırdaşlığını
Duyurmadım kimseye isyanımı
*
Dinledim cilalı örtülerin ardındaki taş duvarları
Bulvarın sessiz çığlığını
Cesaretsiz asalete
Çaresiz selam durdum
Ankarama
*
Kırk kırık parçaya ayrıldım
Onsekiz otuzbeşte
Özlemimle geziyordum memleketimi sanki dershaneden az önce çıkmış eve geliyordum
Gerisini hatırlamıyorum
***
Ca, İstanbul
Yürüyen Ağaçlar-11
“Ankara’m” için bir yorum