Eylem

Image 4Milyonlarca bağlantıya sahip insan beyni, karmaşık yapısı ile çevresindeki dünyayı analiz edebiliyor, fotoğraflıyor ve kaydediyor.  Çevresindeki tüm karmaşayı düzenleyebilme becerisine sahip. Bazen kısa bazen uzun sürüyor bu düzenleme fakat, bittiğinde birey, eyleme geçiyor. Eyleme geçmek hepimiz için aynı sürelerde gerçekleşmiyor, çünkü her birimiz birbirimizden farklı “biricik” özelliklere sahibiz. Aslında her birimiz duygu kütleleriyiz. Sadece bilişsel zeka ile değil, duygusal zeka bağlantılarımızla birlikte karar alıyoruz. Bilişsel zeka, (IQ) bize ne yapmamız gerektiğini söylerken, duygusal zeka (EQ), bize nasıl yapmamız gerektiğini söylüyor.

 Mesela bizden bir kağıda elma çizmemiz istendiğinde –genellikle- bir elma çizeriz. Kırmızı veya sarı, ya da yeşil. Oval, bir sapı olur bir de yaprağı sapında. İşte elma.. Ne çizecektik? Bir elma.. Çizdik. Gerekeni yaptık. Oysa bir kağıda çocukluğumuzdaki elmayı çizmemiz istenseydi  –genellikle- elmadan başka bir dolu şey çizerdik. Mesela komşunun ağacından o elma için düştüğümüz günü çizeriz, ya da büyüklerimizin bize elmanın kabuklarını soyarak yedirdiği, öksürüğümüz geçsin diye bir de kaynatıp içirdiği anlar geçer resmimize, kendi elma dünyamızı çizeriz.

Yaşamlarımızda eylemlerimizi belirleyen de aslında, nasıl karar verdiğimizdir. Kararlarımızın büyük çoğunluğunu geçmiş zihin haritalarımızla veririz. Bununla birlikte, aslında seçimlerimizi belirleyen, duygusal zeka potansiyelimizdir. İş dünyasında da sıklıkla karar veririz. Bazen, karar verip eyleme geçmekte zorlanırız. Zihnimizde, geçmişte olan şeyleri anlamak için takıntılı bir hale gelebilir ve ilerleme sağlayamayabiliriz. Analiz safhasına takılıp kalmak, büyük resmi görmemizi engelleyebilir. Özellikle vizyon isteyen, girişimcilik ruhu ile hareket edilen işlerde ise risklidir bu durum. Bazen geçmiş düşüncelerimizin gitmelerine izin vermemiz gereken bir nokta olduğunu düşünürüm. Neler yaşamış olduğumuzu kabul ederek, gitmelerine izin vermemiz gereken bir nokta. Böylece bugüne daha kuvvetli odaklanabiliriz. Nerede olduğumuza,  ilerlemek için ihtiyaç duyduklarımıza.

Bir bilgenin dediği gibi dün geçmişte kaldı, yarın ise bilmece.. Hep geçmişi düşünerek ilerlemeye çalıştığımız zaman donup kalırız aslında. Kendimizi tekrar etmeye başlarız. Kariyerimizde, yaşamlarımızda kendi kendimizi tekrar etmek tehlikeli bir süreçtir,  bizi mutsuz eder. Dünyanın geri kalanında var olan veya olmayan bir şeyleri aramaya, anlamaya çalışarak devam etmek dururken.

Analiz yüzünden felç geçirdiğim zamanlar için yıllar içinde kendime bir kaç şeyi hatırlatmayı öğrendim.

  1. Bazen, bariz olan açıklama doğru olandır.
  2. Bazen hiç bir anlamı yoktur.
  3. Bazen anlamak zorunda değilizdir.
  4. Bazen, bir sonuca ulaşmak için harcanan uzun zaman, sonucun doğru olduğunu göstermez.

Eyleme geçmeden yine de, gözü kapalı olmamaya özen göstermekte fayda var. Çünkü; bazen gözler açık bile olsa gerçekten göremeyebiliriz.

İlgili linkler

http://www.careerealism.com/4-reasons-stop-thinking-start/#8kXKvIhU7W4yFUIQ.01

http://www.enderbozkurt.com/?p=52

Eylem” için 3 yorum

  1. Gozler acik bile olsa, goremiyebiliyoruz. katiliyorum, hepimizin yasamlarinda tum cabasina karsi
    hesabedemedikleri[goremedikleri] durumlar yasanmistir ,yada hasbelkader yasaniyordur…diyecegim o’ki, yasam bir okyanus…bizler ise su damlaciklariyiz…hangi seyi garantiye alabiliriz ?Kaderci degilim …kulaklari sagir olan bir muzisyenin Senfoniler yazdigini ve gelmis gecmislerin icinde en baslarda yeraldigini biliyoruz iste benim mantigim burada duruyor
    evrensel bir zeka da varmi ?ve o’mu seciyor…..yasanicaklari.

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s