Kör karanlığın dehlizinde ışık tutmak için evlerine nefeslerinden oluyorsa sebepsiz yere kardeşlerim, kar-deş
Cami avlusunda yaralarını sararken, törenlerini yaparken, bir cenazeyi uğurlarken suçlandılarsa ve kim vurduya gittilerse kardeşlerimOn beş yaşındaki kardeşlerinin çalışması müstahakken yürümeleri ölüm ise
Kalemini eline, bayrağını yüreğine mıhlamış okur yazar çizerinin derdi ana vatanın bütünlüğünü ve bölünmezliğini korumak ise
Ve yerde gökte denizde on binleri komuta etmiş, cepheleri her açıdan gören bu vatanın mağrur evlatları esirse
İnsanların, ağaçlar gibi “özgür” ve “bir” ve “tek bayrak altında birlikte olduklarına” inandıkları için yargılanıyorsalar
Sürtük se serseri de
Engelle cezalandır
Gerçeği değiştiremeyeceksin
Ne ekmeğimizi taştan çıkarmak için
Ne geleceğin “ne mutlu Türküm diyen” nesillerini yetiştirmek için
Ne “yas tutmak” için ne “bayram etmek” için
Ne “düşünmek”, ne “yazmak, ne de “yaratmak”
Ne de bu vatana “sahip çıkmak için”
Senin ilanına ihtiyacım yok
Yok kar-de-şim
Zaten indirilmiştir vatan bayrağı yarıya kadar, benim acım bana yeter
Ya sen?
Yürüyen Ağaçlar-8